Bölüm 5
Güneşin parlak ışıkları doğrudan Iggy'nin yüzüne vuruyordu. Iggy gözlerini sıkarak yatağında döndü.
- Ahhh bu perdeleri açmamanı söylemiştim Maeve!
Duraksadı. İç çekerek ayağa kalktı ve telefonuna baktı. Ryosuke'den haber yoktu. O an Elle'den mesaj geldi.
- "Iggy görmen gereken bir şey var. Hemen."
Iggy kaşlarını çattı ve hazırlanarak evden çıktı. Elle'nin evine ulaştığında önce etrafına baktı sonra içeriye girdi. Elle masada oturmuş dikkatle bilgisayara bakıyordu. Iggy'i görünce hemen gelmesinu işaret etti.
- Nihayet geldin, gel.
Iggy merakla yanına gitti.
- Sabahın bu saati aceleyle çağırmanın sebebi nedir, ne buldun?
- Dün benden Samuel Diego isimli adamı araştırmamı istedin değil mi?
Iggy'nin bakışları ciddileşti.
- Evet?
Elle bilgisayarı işaret etti.
- Burada yazılanlara göre sıradan bir muhasebeci olarak çalışıyor, anne ve babası yok ve bekar. Yetimhanede büyümüş ve devlet okulundan mezun olmuş yani üniversite okumamış. Önce kargocu ve kasiyer olarak çalışmış.
- Üniversite okumadan mı?
- Tuhaf olan sadece o değil ki.
- Başka tuhaf olan ne? Ayrıca neden özgeçmişi bu kadar sıradan, böyle beklemiyordum.
- İşin en can alıcı noktası orası işte. Şuna bak!
Elle ekranda Samuelin 16 yaşlarındaki çocukluk resmini gösterdi. Iggy kaşlarını çattı.
- Ne anlatmaya çalışıyorsun Elle?
Elle elini alnına vurdu. Başka bi klasör daha açtı. Orada Griffinlerin evinin yakıldığı zaman görünen 2 genç gözüküyordu. Elle onlardan birinin yüzünü yaklaştırdı. 2 resmi yan yana görünce Iggy gerçek anlamda şoka uğramıştı. Yerinden fırladı ve bi Elle'ye baktı bi bilgisayara.
- Ne yani bu ikisi aynı kişi mi?!
- Iggy bu sabah neyin var? Uyku sersemi misin hâlâ?
Iggy başını salladı. Ne yapacağını bilemeden koltuğa attı kendisini. Aklı hâlâ Maevedeydi. Ama bir yandan da şüphelerinde haklı çıkmıştı. Elle yanına gitti.
- Iggy? Sen iyi misin, daha önce seni hiç bu halde görmemiştim. Şuan yüzünde çılgın bir gülümseme olması gerekirken neden böyle üzgünsün?
Iggy başını kaldırıp ona baktı.
- Bilmiyorum Elle, her şey çok karışık... hepsi üstüme geliyor.
Eliyle yüzünü kapattı.
- Iggy bana anlatabilirsin biliyorsun. Maeve ile aran mı bozuldu?
Iggy ona baktı. Gözleri dolmuştu. Elle bu duruma gerçekten şaşırmıştı çünkü Iggy asla ağlayacak bir tip değildi. Onu daha önce hiç böyle görmemişti.
- Iggy??
- Maeve çok kötü durumda Elle, ve ben bir şey yapamıyorum..
- Nasıl yani, neden kötü durumda?Anlamıyorum Iggy.
- Dün onu kaçırdılar-
- Ne?! Kim kaçırdı? Neden kaçırmışlar? Maeve yaralanmadı değil mi??
- Daniel Wick diye birisiydi. Onu ve adamlarının hepsini öldürdüm. Maeve'i çok kötü yaralamışlardı. Birine götürdüm onu iyileştirsin diye ve henüz ondan haber yok.
Elle Iggy'e sarıldı.
- Daha fazla kendini üzme Iggy, baksana Maeve iyi, geriye sadece uyanması kaldı rahatla birazz.
Sıcak bir gülümsemeyle Iggy'e baktı. Iggy buruk bir gülümsemeyle karşılık verdi. Hâlâ endişeliydi ve doğru düzgün düşünemiyordu. Aniden cebindeki telefonu titredi. Iggy doğruldu ve telefonu eline aldı. Arayan Ryosuke'ydi. Iggy ayağa kalktı ve hemen telefonu açtı.
- Ryo? Bir şey mi oldu?
- Uyandı, hemen buraya gelmelisin.
Iggy'nin gözleri parladı. Elle merakla ayağa kalktı.
- Hey ne olmuş? Maeve'den haber mi va-
Iggy Elle'ye sarıldı. Elle gülmeye başladı. Iggy onu yere bırakıp hemen evden çıktı ve Ryosuke'nin yanına gitti.
Ryosuke'nin evi.
Kapı açıktı. Iggy hemen içeri geçti. Heyecanlı adımlarla Maeve'nin olduğu odaya ilerledi. Ve işte uyanmıştı.
- Maeve!
Maeve ona baktı. Yüzünde belli belirsiz gülümseme vardı. Bir şeylerin ters olduğunu anlayınca Iggy'nin gülümsemesi soldu. Maeve'nin yanında duran Ryosuke Iggy'e döndü.
- Scar..
Iggy yutkunarak yanlarına gitti. Onların düşmüş suratları Iggy'i rahatsız etmeye başlamıştı.
- Sorun ne? Neden öyle bakıyorsunuz bana?
Maeve'nin dudağı hafif titredi.
- Bir süre yürüyemeyecekmişim, ama önemli olan bu değil daha kötüsü var.
Iggy donakaldı. Ryosuke'ye sorguylayan gözlerle baktı.
- Geçici felç değil mi? Değil mi Ryo?
Maeve sözünü kesti.
- Iggy daha önemli bir şey var.
- Senin durumundan önemli ne olabilir Maeve!
Ryosuke Iggy'nin omzundan tutup sakinleştirdi.
- Sakin ol Scar! Dediği gibi daha önemli şeyler var onu dinlemelisin.
Iggy dişlerini sıkarak sustu ve Maeve'e döndü. Maeve yutkundu.
- Iggy ben oradayken bana bazı sorular sordular. Tehlikedesin Iggy.
Iggy kaşlarını çattı.
- O ne demek?
- Bana seni sordular.
- Beni derken? Maeve uzatmadan söyler misin lütfen.
Maeve endişeyle bakıyordu.
- Iggy onlar senin Scarlett olduğunu biliyorlar sanırım...
Iggy duyduğu şeyi ilk önce algılayamadı. Önce güldü, gerçek olmadığına inanmak istedi.
- Maeve şakanın sırası değil bence?
Maeve sadece dudağını ısırdı. Iggy'nin bakışları ciddileşti.
- Ne demek biliyorlar?? Orada tam olarak ne oldu Maeve?
- Bana seninle Scarlett'in aynı kişi olup olmadığını sordular. Hatta her hayır dediğimde zehirli ot yedirdiler. Onlar konuşurkende duydum. Zaten gerçekleri bildiklerini sadece kanıt aradıklarını öğrendim. Iggy sen tehlikedesin!
Iggy ellerini başına götürdü ve agresif bir şekilde saçlarını karıştırdı. Bir şeyler düşünmeye çalışıyordu. Maeve endişeyle Ryosuke'ye baktı. Ryosuke Iggy'e yaklaştı.
- Scar sakin olmalısın öncelikle..
Iggy yanında duran vazoyu alıp öfkeyle duvara fırlattı. Eline geçen şeylerden hırsını almaya çalışıyordu.
- Onca yıldır gizlendiğimi sanarken beni zaten biliyorlarmış! Nasıl sakin olmamı bekliyorsunuz lan!
Aniden durur. Samuel hakkında edindiği son bilgileri hatırlar ve sinirden deliye döner. Maeve endişeyle:
- Iggy?
Iggy bir şey demeden evden çıkar. Maeve arkasından "Iggy!" diye bağırır. Ryosuke arkasından gitse de nafile. Iggy arabasına biner ve yola çıkar. O sırada Elle'ye mesaj atar.
Elle'nin evi.
Elle bilgisayar başında bir şeyler araştırırken telefonuna bildirim gelir. Kulaklığını çıkarıp bildirime bakar.
- "Bana Samuel denen herifin adresini bul"
Kaşlarını kalıdırır.
- Oh bir şeyler olacak belli ki..
Kulaklığını geri takar ve adresi bulmaya yönelir.
2 saat sonra.
Iggy deniz kenarında korkuluğa yaslanarak sigara içiyordu. Telefonu titredi. Eline aldı ve sonunda Elle'den beklediği adres mesajı geldi.
- "Lütfen dikkatli ol(;><)"
Son dumanı üfledikten sonra sigarasını attı ve telefonunu cebine koyarak arabasına bindi. Derin nefes alarak direksiyonu sıktı ve gözlerini kapattı. Kimliğinin ifşa olması gerçeği içten içe onu geriyordu. Ama soğukkanlı olmaya devam etmeliydi. Maeve ile alakalı gelişen son olaylar gardını indirip zayıflamasına sebep olmuştu. Şuan Samuel'in evine gitmek onun için büyük bir riskti. Dudağının iç kısmını ısırdı ve cesaretini toplayarak gaza bastı.
Gösterilen adrese ulaşmıştı. Son kez emin olduktan sonra yangın gecesini ve Samuel'in bu işte parmağının olmaı gerçeğini hatırlayınca büyük bir öfkeyle arabadan indi. Silahını çıkardı ve eve doğru yürümeye başladı. Tam o sırada arkadan tanıdık bir ses geldi.
- Oraya gitmeni tavsiye etmem güzellik.
Bu ses Iggy'nin beklemediği bir sesti. Arkasını döndü. Ivy Rose. Iggy kaşlarını çattı ve silahı ona doğrulttu. Ivy yine alaycı bakışlarıyla ellerini havaya kaldırdı.
- Bence buna hiç gerek yok tatlım. Buraya çatışmaya gelmedim.
- O zaman burada ne işin var?
- Muhtemel bir ölümü önlemek için buradayım diyelim.
Iggy tek kaşını kaldırdı. Ivy ellerini indirip ona doğru yürürken konuştu.
- İkimizde gayet iyi biliyoruz ki eğer sen o eve girersen sağ çıkma ihtimalin çok az. Ayrıca açık bir şekilde tuzağa düşmüş olursun.
- Tuzak?
- Onlar zaten senin kimliğini biliyorlar. Sadece kanıt istiyorlar, ve sen kendi ayaklarınla onlara giderek kanıt mı sunacaksın?
Iggy duraksadı. Rahatsız edici bir şekilde Ivy haklıydı. Iggy tısladı.
- Neden seni dinlemem gerek?
Ivy elini cebine uzattı. O an Iggy tetiği çekti.
- Sakın aptalca bir şey yapma zaten kaybedersin.
Ivy umursamadan cebindeki sıvı şişesini çıkardı. Iggy ne olduğunu anlamaya çalıştı. Ivy şişeye bakarak söyledi.
- Arkadaşının panzehire ihtiyacı olduğunu duydum.
Sinsice Iggy'e bakarak sırıttı. Iggy bütün dikkatini şişeye yönlendirerek şaşkınlıkla ona baktı.
~Bölüm sonu~
