Hayatın bu kadar acımasız olduğunun bir gerçeğiydi . Bu kasabada güç, şöhret önemliydi . Bunlar yoksa sen bir hiçsin alt tabaka bir insansındır . Bu insanlar o kadar iğrenç ki hepsi egoist Tanrı onları neden cezalandırmıyordu? Ya da Tanrı onları görmezden mi geliyor du? Ama neden !
İnsanlar ölmeyi hak eden varlıklar hepsi ölüm gelince yalvarırlar ama yaşarken ölümü unuturlar sadece ölüm onlara gelince ...
Kendini acındırırlar ne kadar yazık
Hepsi aptal ahmak insanlar yaşamayi hak etmiyorlardı. Tanrı neden ayrımcılık yapıyor?
İnsanlar bir çok kutsal kitaba göre eşit ama dünya öyle demiyor. Kimse farkında değil
Çünkü yaşamaya göze alıp diğer hayatlarını tehlikeye attılar. Ve Tanrı tam onları bu zamanda cezalandırıyordu . Ama neden diğer hayatları!
Bu hayatta alt tabaka insanlar cezalandırılıyor.
Adaletsiz dünya ne kadarda acımasız.
Hizmetçi mutfaktan çıkıp solana doğru yol alıp geldi yanımda durup normal saygılı bir şekilde "efendim kahvaltı hazır masaya geçebilirsiniz". Seslendi
Babam ban doğru dönerek "kızım hadi kahvaltıya iyi beslenmen lazım enerji depolaman lazım "
İçimi hüzün kapladı yine beni değilde buz patenimi düşünüyordu.ben yine umurlarında değildim .tek düşündükleri patenimdi .
Ben yine hayatlarında değildim ben hiç bir zaman olmadım. Çevremdeki herkes ailemin beni ve geleceğimi düşündüğünü söylerler.
Ama yanılıyorlardı. ben hayatlarının hiç bir zaman var olmadım geleceğimde istediğim değildi. mecburdum istediklerini yaptım yine de hayatlarında yoktum. Bana yer vermediler hayatlarında.
Sadece patendi hayatları...
Hepimiz ayağa kalktık. Yemek odasına doğru ilerledik masaya oturduk sessizce kahvaltımi yapıyordum . Bir an önce konu patenime gelmeden kalkmam lazımdı.
Ortamda derin sessizlik vardı sessizliği
Babam bozdu "sakın eve altın madalyayı almadan dönme" yine başladık.
Annemde babama destek verir anlamda başını salladı. Sadece onları dinledim konuşmadım sessizliğimi bozmadım ama bu babamı sinir etmişti."sana yeni hoca tuttum "
Tahmin edin ne hocası bildiğiniz paten hocası
"Daha tecrübeli iyi bir hoca başarılı olman için" diye ekledi soğuk bir ses tonuyla oyle söyledi ki için urpermişti resmen
Sadece omuz silktim tamam der anlamında
Aslında sikimde değildi.
Hemen kahvaltımı bitirdim . Masadan kalktım .yukarı odama doğru çıkarken annem birden seslendi" seni izlemeye gelcez"
"İyi tamam" diye geri seslendim ve odama çıktım
Baskı yapar gibi söyledi hepsinden nefret ediyorum hepsinin canı cehenneme diye söylendim .
Yukarı çıktığımda saat 11.00'di festival öglen 02.00 'de başlıyordu . Odamda ayna karşısına geçtim "bu sefer kazanıcam kimseye yar etmicem "belki beni bu sefer severlerdi hayır yanılıyordum hiç bir zaman sevmiceklerdi sadece kendimi kandırmaya çalıştım.
Derin bir iç çektim ayna karşısından ayrıldım .
Giyinmeye başladim kıyafetimi ben tasarlamıştım kıyafet tasarlamayı,resim çizmeyi seviyorum ama ailem bilmiyor ve hiç bir zaman da bilmicek bilselerde bir şey değişmezdi söylecekleri tek şey " biz sana yapma demiyoz ki hobi olarak ta yapabilirsin"
İşte noktayı koyan son cümle içler acısı tek düşündükleri tabi ki şöhretti.
Haberlere aniden şu başlıkla çıkabilirdi
"Buz imparatorluğu olan ailenin kızı resim okuyor "diye başlık çıkardı bu da ailem için iyi olmaz dı.
Onlar için ne zaman çabalasam beni görmüyorlardı.
Ama neden hayatlarına beni almıyorlardı
Ben neyim?
Ben insan mıyım ?yoksa kukla mı?
Tabiki kukla annmelerin kuklası olmuştum
Hayatım bir ipten ibaretti iplerle beni oynatıyorlardı bunu yapanda kendi ailemdi...
Kıyafetimi giyip ayna karşısına geçtim elbise bedenime tam oturmuştu. Açık mavi tonunda tam bir gökyüzü gibi Yıldızlar gibi parlayan taşlar vardı hepsini kendim yapmıştım . Düşünüyorsunuz dimi nerden öğrendim kalıp çıkarıp dikiş dikmeyi?
Aslında arkadaşımdan bu kasabada yaşayan insanlar alt tabaka dediği insanla arkadaştım . O hayali olan mesleği yapcak onun için mutluydum.ama kendim için değildim içim hep buruktu. Ve öyle kalıcak
O bana öğretti her şeyi ona minnettarım
Ne yapsam borcumu ödeyemem
Kendimi motive eden cümleler kuruyordum.
"Yapacaksın kızım bu sefer"
"Kaç kere birincilik aldın yaparsın"
Diye kendimi avutuyordum .
Saat 12.41 geçiyordu hemen eşyalarımı normal kıyafetlerimi çantama koyup aşağıya indim .
Tam çıkacakken babam arkamdan seslendi
"Bu sefer birinci olacaksın çünkü biz orda olacağız bizi rezil etme "
Görüyorsunuz dimi bir baba kızına neler söylüyor böyle insanlar lütfen ebeveyn olmasın sizede söylüyorum eğer sizde böyleysiniz benim hayatımı dikkate alıp
Çocuk yapmayın
Tanrı size ceza vermiyor diye doğru yapıyorum demeyin
Arabama bir göz gezdirdim buz mavisi bir renkti patenci olduğum bile burdan belliydi.zengin olmak güzel ama bu kasaba da olmak iğrençti arabam Lamborghini kullanıyordum .
Bi ara gaz verdim cidden ferahlatıcıydı.
Tokya dirifti yapmak istiyordum zaten yapsamda sıkıntı olmazdı. Burada siz değil para konuşurdu.
