Cherreads

Chapter 1 - YAĞMURUN GETİRDİĞİ KIZ

İstanbul, akşamüstü gri bir sessizliğe gömülmüştü. Gökyüzü, şehrin üzerine ağır bir perde gibi çökmüş; Boğaz'ın üzerinde dolaşan martılar bile yağmurun kokusunu hissedip kıyıya çekilmişti. Aydemir Köşkü'nün devasa bahçesi ise rüzgârla birlikte hışır hışır sesler çıkarıyor, yılların ihtişamı bu fırtınalı havanın içinde daha da ürkütücü görünüyordu.

Köşkün büyük kapıları açıldığında, içeriye adım atan genç kızın nefesi bir an için kesildi.

Elif Arsan, hayatında ilk defa böyle bir yerde bulunuyordu.

Sıcaklığı olmayan, yüksek tavanlı salona girdiğinde ayak sesleri boşlukta yankılandı. Elinde sakince sıktığı dosya, terleyen avuçlarında kayacak gibi oluyordu. Derin bir nefes aldı. Sakin ol Elif… sadece bir iş görüşmesi.

Görüşmeyi ayarlayan kadın "Müdür Bey birkaç dakika içinde gelir" diyerek uzaklaşınca Elif salonda tek başına kaldı. Etrafına bakarken gözleri köşkün duvarlarındaki büyük yağlı boya tablolarına takıldı. Asırlık çerçevelerin arasında ciddi bakışlı adamlar, soğuk yüzlü kadınlar vardı. Her birinin gözleri sanki Elif'e dönük, onu süzüyordu.

Tam o sırada salonun diğer kapısı açıldı.

Ayak sesleri… ağır, kararlı, sert.

Elif yavaşça başını çevirdi.

Kapıdan içeri, siyah takım elbisesiyle uzun boylu bir adam girdi. Islak saçlarının uçlarından hâlâ yağmur damlıyordu. Adamın yüzünde soğuk, ölçülü bir ifade vardı; sanki her adımı hesaplanmış gibiydi.

Bu adam, köşkün büyük oğlu Miraç Aydemir'di.

Elif, onun kim olduğunu bilmiyordu ama bakışlarının ağırlığı hemen hissediliyordu. Miraç, genç kıza doğru yaklaştı. Yabancılara alışkın olmayan o sınırsız kendine güveniyle, önce dosyaya sonra Elif'in gözlerine baktı.

"Görüşme için mi geldiniz?" dedi, sesi derin ve netti.

Elif hafifçe başını salladı. "Evet… sekreter hanım—"

Miraç, kısa bir bakışla onu kesti. "İyi. Bekleyin."

Sonra hiçbir şey söylemeden salondan geçti, büyük merdivenlere yöneldi.

Elif onun arkasından bakarken kalbi istemsizce hızlı atmaya başladı. Bu adamın duruşunda bir şey vardı… baskın ama bir yandan da hüzünlü. Sanki omuzlarında kimselerin bilmediği ağır bir yük taşıyordu.

Elif kendini toparlamaya çalışırken, köşkün devasa kapısı bir kez daha açıldı. İçeri giren adamın adımları acelesiz ama kendinden emindi.

Fikret Aydemir.

Miraç'ın evli amcası.

Fikret, yağmurdan sırılsıklam olmuş halde şemsiye kaparken Elif'i fark etti. Gülümsemesi Miraç'ın aksine çok daha yumuşaktı; hatta fazlasıyla ilgilidir.

"Hoş geldiniz," dedi yaklaşarak. "Siz yeni asistan adayı olmalısınız."

Elif utangaç bir şekilde doğruldu. "Evet… şey… görüşme için geldim."

Fikret'in bakışları Elif'in yüzünde bir an fazla durdu. O an Elif'in içine bir ürperti girdi, ama nedenini çözemezdi.

Fikret gülümsemeye devam ederken yanağından akan yağmur damlasını parmağıyla sildi.

"Üşümüşsünüz. Şu köşkün soğuğu da insanı hemen çarpıyor. Buyurun, oturun. Birazdan herkes burada olur."

Elif tam teşekkür edecekken merdivenlerden sert bir ses duyuldu. Miraç, yukarıdan onları süzüyordu.

Bakışı, Fikret'ten çok Elif'e doğru kaydı. Kaşları istemsizce çatıldı.

Sanki bir şey hoşuna gitmemişti.

Fikret ise bunu fark etmedi bile. Elif'e dönüp daha alçak sesle konuştu:

"Merak etmeyin. Burada kimse sizi incitemez."

Elif bu cümleyi duyduğunda içini bir ürperti daha kapladı. Köşk ne kadar büyükse, içindeki gerilim de o kadar yoğundu.

---

Dakikalar sonra Elif, görüşme için hazırlanan odaya çağrıldı. İçeri girdiğinde, Miraç masanın arkasında oturuyordu. Gözleri kağıtlara değil, direkt ona bakıyordu. Birkaç saniyelik sessizlik ikisinin arasında ağırdı.

"Dosyanızı getirin," dedi Miraç.

Elif dosyayı uzattı. Parmakları birbirine değdi.

Elif'in kalbi bir an duracak gibi oldu.

Miraç başını kaldırdı.

O an göz göze geldiler.

Ve Elif, hayatının tam o anda değişmeye başladığını hissetti.

Ama bu değişimin onu nereye sürükleyeceğini bilemezdi.

Kapının dışında ise Fikret gizlice onları izliyordu.

Gözlerindeki kıskançlık, daha o saniyede alev almaya başlamıştı...

More Chapters