Cherreads

Chapter 8 - Yeni Gölgeler ve İsimler

Bölüm: Masadaki Yeni İsim

Keko'nun kanı kurumadan, Ari Halit'le buluşmak için sabah 10:00 sularında Galata Kulesi'ne geldi.Halit, bankta oturmuş simidini yiyordu. Ari onun omzuna dokundu.

Ari: "Bitti kardeş."Halit: "Ne bitti abi?"Ari: "Keko'nun nefesi bitti."Halit: "Emin misin?"Ari: "Daha neye emin olayım? Adamı makinelerle taradım."

Halit kaşlarını kaldırdı.Halit: "Tek onu taramadın vaktiyle. Çok mutlusun gibisin."Ari: "Önün açıldı. Benden daha mutlu olman lazım."Halit: "Kimleri geberttiğini düşünmek mutlu etmiyor."

Ari, bir anda susup uzaklara baktı.Galata'daki yangın… 1989'un o sabahı.Acestes'in öldüğü, hırsın ateşle birleştiği o gece.

Planı ayrıntılıydı:

Eski adamı Glado, Galata'daki bir tuvalete suda yanan bir çakmak atacaktı.Çakmak kanalizasyonda boruları tutuşturacak, en üst katta yangın başlayacaktı.Üst kattaki adam—Acestes—Glado tarafından gizlice bıçaklanacaktı.Sevgilisi, önceden ayarlanmış rezervasyon sayesinde hiçbir şeyi fark etmeyecekti.Bıçak izleri ateşle kapanacaktı.

Bir taşla iki kuş: Hem yangın hem ölüm.

Bölüm: Masanın Gölgesi

Ari uzun bir süre sessiz kaldı.Galata'nın taşları gibi ağır, Boğaz'ın suyu kadar derindi düşünceleri.

Halit yanına eğildi.

Halit: "Uyandın mı?"Ari: "Uyumuyordum. Düşünüyordum."Halit: "Neyi düşündün?"Ari: "Masayı… ve senin orada nasıl duracağını."

Halit kaşlarını çattı.Halit: "Masada ne var?"Ari: "Tarkın'la Selim'e dikkat et. Bel büken tipler. Yalakacı. Milletin ve meclisin ayağını yalarlar. Bir de o bıyıklı Çıngıraklı var ya… eskilerden."Halit: "İmralı'dakiyle bağlantısı olan mı?"Ari: "Evet."

Halit: "Nasıl yakalanmamış?"Ari: "Çıngıraklı sinsidir. Herkesle bağı güçlü. Denge adamı."

Halit: "Peki Bozkurt?"Ari: "Tarçın. Türkçü. Palavranın ülke birincisi. Verdiği çaya bile kanma."

Halit güldü.Halit: "Kürtlere sallayan tükürükçü mü olur?"Ari: "Bu ülkede kimse kimseye düşman değildir Halit. Herkes birbirine benzer. Sadece farklıymış gibi yapar."

Halit: "Niye bu adamlar?"Ari: "Bak Halit… biz mafyayız. Mafya hiçbir zaman hayırlı vatandaş değildir."Halit: "Anlıyorum."Ari: "Anla. Çünkü bunu bilmen gerek. Sonradan vicdan azabı yaşamayasın."Halit: "Anladım."

Ari devam etti:Ari: "Otçu Dayı'yla Fırıncı İbo eroinci. Ama ağır adamlardır, güvenilir. Sülo ise tefeci. Masanın başıdır."Halit: "Ben kimseye güvenmem. Sana bile."Ari: "Ben de sana güvenmiyorum."İkisi de gülümsedi.

Ari: "Sarışın Bulgar Preveli Osman… para kaçakçısı. Masanın kara parasını aklar. Ben bağışlarla aklarım, o emlakla."

Bölüm: Masanın Kararı

15-20 dakika sonra masa Beşiktaş'ta bir bodrumda toplandı.Ağır sandalyeler, kalın dosyalar, karanlık bakışlar…

Sülo toplantıyı açtı:

Sülo: "Beyler, Keko'yu geberttik. Yerine biri gerek."Otçu Dayı: "Kim o?"

Ari ayağa kalktı.Ari: "Cevap belli. Halit."

Bozkurt gözlerini kıstı.Bozkurt: "Kimi oturtacağımıza biz karar veririz. Burası Kuzey Kore değil."

Sülo: "Başka aday mı var?"Çıngıraklı: "Var ulan. Garez."

Fırıncı İbo homurdandı.İbo: "Garez'in adını duymamak hoş değil."Bozkurt: "Garez daha uygun olurdu."

Ari sertçe döndü:Ari: "Garez, duyulacak biri olmadığı için aramızda değil."

Bozkurt ayağa kalktı.Bozkurt: "Bu adil değil!"

Sülo yumruğunu masaya vurdu.Sülo: "Aciliyet varsa kararları ben veririm."

Bozkurt bağırdı:Bozkurt: "Komandoları peşimize Ari taktı! Şimdi de Halit'i sokuyor!"

Sülo bakışlarını daralttı:Sülo: "Her şeyde bir parmağın var. Buna karıştırma."

Ari son cümleyi söyledi:Ari: "O hâlde karar verildi."

Çıngıraklı ayağa fırladı:Çıngıraklı: "Bu iş burada bitmez!"

Kirkor sessizce konuştu:Kirkor: "Bu iş burada biter."

Toplantı sona erdi.Ama masa kırılmıştı.

Ari içinden düşündü:

"Bu masa artık sadece taştan değil… geçmişin gölgesinden."

Bölüm: Üçlü Gölge – Masanın Dışındakiler

22 Haziran 2010 – Gece.Sarıyer'de denize bakan eski bir taş konak.

Loş ışık.Duvarlarda haritalar.Masada üç adam: • Garez – sessiz, keskin. • Bozkurt Tarkın – takım elbiseli, öfkeli. • Çıngıraklı Selim – gri paltolu, gözleri geçmişte.

Bozkurt:"Bu Ari denen adam masayı kendi gölgesine çevirdi. Halit'i soktu, Keko'yu gebertti. Sırada biz varız."

Garez:"Ben masaya oturmadım zaten. Ben ışıkta yürürüm."

Selim:"Gölgede yürüyen ışığı unutur. Ari unuttu. Halit de unutacak. Biz hatırlatırız."

Bozkurt:"Ben meclisteyim. Gücüm var. Ama Ari'nin gölgesi meclise bile sızıyor."

Garez:"Halit'in geçmişini biliyor musunuz?"

Selim:"Daniel'in izleri var onda. Ari'nin eski günahı, Halit'in yüzüne yazılmış."

Bozkurt:"O zaman bu iş kişisel."

Garez:"Planım hazır. Ari'nin gölgesini parçalıyoruz. İlk adım: Halit'i yalnızlaştırmak."

Selim:"Nasıl?"

Garez:"Ari'nin cebini yakacağız."

Bozkurt:"Fabrikalar mı?"Garez:"Ateşle değil. Hukukla."

Selim:"Sonra?"

Garez:"Keko'nun ölümünün perde arkasını ifşa edeceğiz."

Bozkurt:"Kanıt yok."

Garez:"Kanıtı ben yaratırım."

Selim:"Başarmazsan seni tanımam."

More Chapters