Cherreads

Chapter 4 - BÖLÜM 4: EKSİK PARÇA

(Zaman Geçişi: 4 Yıl Sonra)

Dört yıl.

Vael'thra Malikanesi'nin yüksek taş duvarları ardında geçen zaman, dışarıdan bakıldığında sessiz ve hareketsiz görünüyordu. Ancak içeride, Elyra Vael'thra için bu süre, pimi çekilmiş bir bombanın başında saniyeleri saymak gibiydi.

Gecenin en karanlık saatiydi. Elyra'nın çalışma odası, sadece masanın üzerindeki titrek rün taşının yaydığı soluk, indigo mavisi ışıkla aydınlanıyordu. Oda, parşömen mezarlığını andırıyordu. Yüzlerce buruşturulmuş kağıt, kırık obsidyen uçlu kalemler ve kurumuş mürekkep hokkaları zemine saçılmıştı.

Elyra masanın başındaydı. Bir zamanlar Solgard'ın en parlak Rün Mimarı olan kadının yüzünde şimdi derin, keskin yorgunluk çizgileri vardı. Gümüşi saçlarının arasındaki beyazlar artmış, gözlerinin altı uykusuzluktan morarmıştı. Ama duramazdı.

Önündeki ana taslağa bakıyordu. Bu, Kael doğduğunda yaptığı o acil durum "tıpası" (Ouroboros v1) değildi. Bu, canlı, nefes alan bir mimariydi.

"Statik mühürler çalışmıyor," diye fısıldadı Elyra, sesi çatallıydı. Kendi kendine konuşmak, delirmemek için geliştirdiği bir alışkanlıktı. "Çocuğun manası biyolojik olarak büyüyor. Eğer mühür sabit kalırsa... mana onu yırtıp atacak."

Son altı ay kabus gibiydi. Kael artık dört yaşındaydı ve ilk mühür sızdırmaya başlamıştı. Kael sık sık sebepsiz yere 40 derece ateşe çıkıyor, burnundan siyah, dumanlı kanlar geliyor ve sadece odaya girdiğinde bile porselen vazolar titreşerek çatlıyordu.

İçindeki okyanus taşıyordu.

Elyra, parşömen üzerindeki "Ejderha Omurgası" tasarımını inceledi. Bu bir dövme değildi; bu bir ikinci deriydi.

"Sorun depolama değil," dedi, parmağını kağıdın üzerindeki karmaşık hatlarda gezdirerek. "Sorun esneklik. Kael nefes aldığında mühür genişlemeli. Kael öfkelendiğinde mühür daralmalı. Bu bir kafes değil, bir regülatör olmalı."

Elyra, masanın çekmecesini açtı ve ağır, kurşun kaplı bir kutuyu çıkardı. Kutunun içinden obsidyen taşından oyulmuş bir kase ve mühürlü bir şişe çıktı.

Şişeyi açtı. İçinden metalik, genzi yakan bir koku yayıldı.

Kaseye döktüğü şey mürekkep değildi. Simsiyah, cıva gibi ağır ve yoğun bir sıvıydı.

Sıvılaştırılmış Rün Çeliği

"Normal mürekkep senin gücünü taşıyamaz Kael," dedi boşluğa doğru. "O altın alev, kağıdı yakar gibi derini yakar. Bize iletken lazım."

Ancak sıvı eksikti. Bu metal, Kael'in biyolojisiyle uyum sağlamazdı. Vücut onu reddeder, zehirlenme yaratırdı. Bir bağlayıcıya ihtiyaç vardı.

Elyra, hiç tereddüt etmeden masadaki gümüş neşteri aldı.

Sol elinin işaret parmağına derin bir kesik attı.

Yüzünü buruşturmadı bile.

Bir damla, koyu kırmızı, Rün Mimarı kanı, o siyah metalin içine düştü.

TISSS.

Sıvı aniden reaksiyona girdi. Kırmızı ve siyah birbirine karıştı, kasenin içinde canlı bir organizma gibi dönmeye, kaynamaya başladı. Odanın sıcaklığı bir anda düştü.

"Ve bu da..." dedi Elyra, karışıma hipnotize olmuş gibi bakarak. "...bağlayıcı. Benim kanım. Bu mühür senin derine sadece bir resim olarak yapışmayacak. Genetiğine işleyecek."

Tasarım neredeyse bitmişti ama hala bir şeyler eksikti. Bir "Açma/Kapama" mekanizması. Kael'in iradesiyle yönetebileceği, basıncı tahliye edebileceği bir vana sistemi.

Elyra'nın gözleri, çizimdeki ejderha figürünün kürek kemiklerine denk gelen "Pençe" kısımlarına odaklandı.

"Basınç sensörleri," diye fısıldadı.

Kalemi kaptı ve çizimi revize etmeye başladı. Eli bir makine hassasiyetiyle hareket ediyordu.

"Manası arttığında pençeler omurgayı sıkacak, akışı kesecek. Manası azaldığında veya Kael irade gösterdiğinde gevşeyecek. Otomatik bir basınç valfi."

Son çizgiyi çektiğinde, kağıt üzerindeki siyah ejderha figürü, sanki kağıttan çıkıp Elyra'nın boğazına sarılacakmış gibi tehditkar ve canlı duruyordu.

Bu bir sanat eseri değildi. Bu bir prangaydı. Ama aynı zamanda bir zırhtı.

Kapı hafifçe, çekingen bir şekilde vuruldu.

Hizmetçi Pora'nın sesi geldi. Kadının sesi titriyordu.

"Leydim? Rahatsız ediyorum ama..."

Elyra başını kaldırmadan sordu. "Ne oldu Pora?"

"Kael... yine bahçede. Ve..." Pora yutkundu. "Kuşlar... ağaçlardan yere düşüyor efendim. Ölü gibi."

Elyra kalemi elinden bıraktı. Metalik bir sesle masaya çarptı.

Çizim bitmişti. Ve tam zamanındaydı.

Çünkü eski mühür artık iflas etmişti. Kael'in içindeki o "Anomali", artık bahçe duvarlarını aşıyor, etrafındaki yaşamı bastırıyordu.

Elyra, kanayan parmağını bir bezle sardı ve ayağa kalktı.

"Geliyorum," dedi. Sesi bir annenin değil, savaşa giden bir komutanın sesiydi. "Laboratuvarı hazırla. Bu gece operasyon var."

More Chapters