Cherreads

Chapter 5 - Ruhların yüzleşmesi

"Ben mi kimim? Ne demek istiyorsun?" dedim.

Bu soruyu neden şimdi soruyordu ki? Zaten konuşmuştuk. Bir enkazdan çıkar çıkmaz bunu öğrenmesi şart mıydı?

"Valeria…"

Sesi yumuşak ama içinde tehdit gibi bir gölge taşıyordu.

"Sana yardım ediyorum. Seni koruyorum. Sence de kime bu kadar hayran olduğumu bilmeye hakkım yok mu?"

Birden bana yaklaştı. Nefesi tenime değecek kadar yakındı.

Duraksadım.

"B–ben… aslında senden çok da farklı değilim. Bana düşkün bir ailem hiç olmadı. Sadece beni büyüten yaşlı teyzem vardı. O vefat ettikten sonra ailem tamamen sırtını döndü. Teyzemin dairesi bana kalınca… bana iyice bilenmişlerdi. Ben de buraya taşındım zaten, okulum da buradaydı. Yakın bir yurda geçtim. Yani… tipik bir inek öğrenciyim işte."

"Her zamanki gibi…" diye mırıldandı kendi kendine.

"Efendim?" diye sordum.

"Yok bir şey," dedi hemen. "Tanıştığımıza sevindim, hanımefendi."

Yol boyunca pek konuşmadık.

O sırada bilekliği bileğine taktığını fark ettim.

Her ne kadar yakışmış olsa da… onun benim ilk aşkımdan kalan bir hatıra olduğunu bilmesine gerek yoktu.

Evin önüne geldiğimizde eşyaları indirdik.

"Ben söz veriyorum," dedim. "Birkaç gün içinde kendime bir yer bulacağım. Tekrar çok teşekkür ederim."

Leon güldü.

"Dediğim gibi teşekkür etmene gerek yok. Burada istediğin kadar kalabilirsin."

Sonra hafif bir gülümsemeyle ekledi:

"Tabii arada yemek de yaparsan… fena olmaz."

İkimiz de kahkaha attık.

Eşyalarımı bir köşeye düzenledim. Üzerim hâlâ duman gibi kokuyordu; bu yüzden duş almak için resmen deliriyordum. Ama garip bir şekilde… utanmıştım.

"Duşu senin için hazırladım," dedi Leon. "Girmek istersin diye düşündüm. Sonuçta yangından çıktın. Havlular da kapının yanındaki ikinci askıda."

Bir an duraksadım.

Gerçekten… beni düşünmüş müydü?

"Çok teşekkür ederim," diyebildim sadece.

Heyecandan doğru düzgün konuşamıyordum. Hemen eşyalarımı alıp banyoya girdim.

Duş öyle iyi geldi ki… Banyo zaten tertemizdi; tek yaşayan bir erkek için fazlasıyla titizdi. Havluyu sarıp çıktığımda Leon'un evde olmadığını fark ettim.

Muhtemelen işi vardı… ya da ben duşta çok oyalandığım için dolaşmaya çıkmıştı.

Fırsattan yararlanıp iyi durumda olan bakım yağımı sürdüm. Tam o sırada—

"Valeriaaa, ben geldim. Duşta mıs—"

"A—! AAAAA!"

"Hiçbir şey görmedim! Görmedim! Özür dilerim, çıktım!"

"Ya Leon, geleceğin zamanı seveyim…" diye homurdandım kendi kendime.

Hızla giyinip saçımı sardım, öfkeli adımlarla yanına çıktım.

Leon, kafa havlumun büyüklüğüne bakıp kaşlarını kaldırdı.

"Oo… Padişah hazretleri teşrif etmiş. Kabahatimi affeyleyiniz," dedi.

"Tez kellen uçurulacak," dedim oyuna devam edip.

Gülüşürken telefonum çaldı.

"Afedersin."

"Valeria? Yurdunda yangın çıkmış, iyi misin?"

Arayan kız kardeşimdi. Sesini duyunca gözlerim doldu.

"İyiyim, merak etmeyin."

"İyi olmana sevindim. Neredesin? Yoksa buraya mı geliyorsun?"

Sesindeki şefkatten çok… beni yoklar gibi bir ton vardı.

"Merak etmeyin," dedim. "Bir ev kiraladım, buradayım. Yeterli param da var."

"Tamam o halde. Kendine iyi bak."

Ve yüzüme kapattı.

Telefonu indirdim. Leon sırıtarak bana baktı.

"Vayy… seni merak eden kimse yok sanıyordum."

"Onlar sadece eve geri dönerim diye korkmuşlardır."

Leon kollarını bağladı.

"Evin kirasını peşin alayım hanımefendi?"

"Ha ha, çok komik. İstersen istediğin kadar parayı IBAN'ına atayım."

"Para isteyen kim?" dedi, bir adım yaklaşıp yanağıma küçük bir öpücük kondurarak.

"Ödeme tamamlanmıştır."

Gülümsemesi yüzünde kaldı. Benimse nefesim bir saniyeliğine durmuştu.

Bu sefer donup kalmaya niyetim yoktu. Adım adım onun üzerine yürüdüm. Havlum düşmüştü ama umursamadım; parmak uçlarımda ona doğru yaklaştım.

"Sizin bana karşı olan ilginiz neden peki, beyefendi?" dedim.

Sonra, hafifçe yanağına dokundum ve onu öptüm.

"Asıl şimdi," dedim gülümseyerek, "ödeme tamamlanmıştır."

More Chapters